mektuplar hayatımızdan bazi gercekler

Konu: mektuplar hayatımızdan bazi gercekler C.tesi Şub. 20, 2010 3:48 am

Bende bu konuyU bir radyoda yayınından dinlemişdim COKTA GÜZEL BİR KAC HAFTA SUREN BİR POGRAMDI MEKTUPLARIN DEVAMI VAR FIRSAT BULDUKCA EKLİYECEM İYİ OKUMALAR UMARIM BEGENIRSENİZ

Erkek hayatta eşi ise ölmüş. Biri mezardan hayattaki eşine hayattaki eşde mezardaki eşine yazıyor mektupları. Aralarında kararlaştırdıkları tek şey de bu... Ne isimler kararlaştırılıyor ne de başka bir şey sadece biri ölmüş diğeri hayatta.
Ve kimler yazmış bu mektupları takii mektuplar bitene kadar söylemeyeceğim.i mektuplar bitene kadar sizlerle paylaşacağım. Bakalım sizler de beğenecek misiniz? Ve her paylaştığım mektubu da sırayla buraya yapıştıracağım ki bir de siz okuyun kendi gözlerinizle, kendi sesinizle.

"](Erkek)

Sevgilim,

Son zamanlarda devamlı yinelenen baş ağrımdan hiç bahsetmedim sana. Üzülmeni istemedim, yanımda olup buna bir çare bulacağını ama şuan uzakta olduğundan ızdırabımla yalnız bıraktığın için beni, daha bir kahredersin diye yazmamayı yeğledim.

Ama çekilir dert değil artık, geceleri oluyor, sanki onüçlük inşaat çivisi çakıyorlar beynime keserle. Neden gece başlıyor bir türlü anlamıyorum, ben bu işe sırf seni düşünebilmek, yalnız bırakmamak için girdim, biliyorsun. Odama çekilip, somut hayalinin saçlarını tararken bu baş ağrısı senle arama derin bir acı sokuyor, ama geçecek biliyorum. Müdür bey, S.S.K.’nın doktoruna gönderdi beni, liseden beri arkadaşlarmış. Doktor sevimli bir ihtiyar; gözlüklü, yarım kel biri.

Bizim bakkal yok mu aynısı. Röntgen çekti, reçete yazdı, ilaçları zamanında kullanırsam bir şeyciğim kalmazmış, ha birde geceleri geç yatma dedi. Ters- ters baktım iki numara gözlüklerine, anlamadı neyse. Geçer bu.

Son mektubunu biraz geç aldım, beni bu kadar uzun süre bekletme, dayanamam biliyorsun.

Bazen yastığını kokluyorum, hiç yıkamadım senden sonra ama kokun yitmiş üzerinden, evimizde sana dair her şeye bir yalnızlık sinmiş, gri tozlarla beraber. Ara sıra çok sıkılıyorum, ne isim var burada deyip yanına gelmek istiyorum ama bırakmıyor ki komşular. En son denememde üst komşunun çocuğu gitmemi engelledi, artık çiklette almıyorum velede.
Geçen sefer gönderdiğim çiçekleri beğendiğine sevindim, buralarda çok var bir görsen kırmızı-kırmızı, küçücük. Öpüyorum onları sana göndermeden önce, sen de öp olur mu?

Sevgilim, artık gitmem lazım yeni bir yolcu geldi, mezarını kazmam gerek.

Seni kardelen çiçeğinin özlemiyle seviyorum

(Kadın)

Sevgilim,

Son zamanlardaki ses tonundan anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini demek başının ağrısıydı sesinin rengini değiştiren. Ben de zannettim ki... Neyse.

Ben çok üzüldüm sana acı çektirdiğime. Biliyorum başının ağrısının nedeni benim, hele geceleri ağrının daha güçlü olmasının tek nedeni. Ben böyle olsun istememiştim ki. Hep yanında olmak, yanımda olduğunu bilmek, kokunu ciğerlerime kadar çekmek.

Biliyor musun ziyaretime geldiğinde yapmak istiyorum bunu ama başaramıyorum. Kokunu çekemiyorum ciğerlerime kadar galiba senden gittikten sonra beceriksizleştim iyice. Seni çok özledim senin beni özlediğin kadar çok.

Bu akşam evimize gittiğinde benim için duş alır mısın? Bir de hani ben severdim ya senin yaramazlıklarını, hani banyodan sonra ıslak ıslak dolaşırdın ya şımarıkça evin her tarafında iste öyle dolaşır mısın? Bu akşam seni izlemek istiyorum.

Ne çok şımarıklık yapardık değil mi? İş dönüşü evimizde... İşte onların hepsini yapar mısın bana bu gece. Yine kirpiklerini yanağıma sürer misin? Sonra elimi tutup bir çırpıda bahçeye çıkartıp yalınayak koşturur musun yağmur altında. Sonra sonra öpücük yağmuruna tutar mısın eskisi gibi.

Biliyorum geçecek.

Her şey geçecek... Başının ağrısı da geçecek