En son konular | » BEETHOVEN..Paz Mart 06, 2011 1:29 pm tarafından heval» CAN YÜCEL..Paz Mart 06, 2011 1:27 pm tarafından heval» CHARLES BUKOWSKYPaz Mart 06, 2011 1:25 pm tarafından heval» ZAMAN KİMDE TÜKENİRPaz Mart 06, 2011 1:20 pm tarafından heval» V for vendettaPaz Kas. 21, 2010 1:14 pm tarafından heval» hoşgeldin dilekCuma Kas. 19, 2010 10:16 am tarafından heval» HANGİSİ DAHA ZORPerş. Kas. 18, 2010 11:53 am tarafından heval» HİKAYELER.Perş. Kas. 18, 2010 11:46 am tarafından heval» KUMARBAZ..Salı Ekim 05, 2010 9:55 am tarafından heval» ALAMUT KALESİ HASAN SABBAHSalı Ekim 05, 2010 9:50 am tarafından heval» GİDECEKSİN BİLİYORUMSalı Ekim 05, 2010 5:56 am tarafından heval» hoşçakal..Cuma Ağus. 27, 2010 5:18 am tarafından heval» aramıza katılan özlemeCuma Ağus. 27, 2010 5:00 am tarafından heval» nana.......C.tesi Ağus. 07, 2010 11:25 am tarafından heval» GiderayakPtsi Haz. 07, 2010 7:15 am tarafından sıdıka |
akısı | |
Istatistikler | Toplam 46 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: banderas_hsyn
Kullanıcılarımız toplam 350 mesaj attılar bunda 310 konu
|
özür dileriz | |
| Konular |
---|
Herkimer Citizen dergisi mutluluğu hayvanlar dünyasından örneklerle farklı bir bakış açısıyla yorumlamış:
"Bilindiği üzere, Şimdiye kadar hiçbir kuş komşusundan daha çok sayıda yuva yapmaya çalışmadı; Şimdiye kadar hiç bir tilki saklanacak tek bir deliği olduğu için üzülmedi; Şimdiye kadar hiç bir sincap bir yerine iki kış yetecek kadar ceviz toplayıp saklamadığı için endişeden ölmedi; Ve hiç bir köpek yaşlılık yılları için birikmiş kemiği olmadığı gerçeği üzerine uykusuz geceler geçirmedi..." |
Kast sistemine karşı çıkarak, insanların eşit olduklarını ileri süren bir dindir. Sikh deyimi, "çömez" anlamına gelen şishya (Skr.) sözcüğünden türemiştir. XV. yüzyılda Guru Nanak (1469-1539) tarafindan kurulmuştur. Kimi araştırmacılar "bu dinin Hinduizmle Müslümanlığın bireşimi olduğunu ileri sürerler. Granth adını taşıyan kutsal kitaplarında şöyle denir: "Bir tek Tanrı vardır, onun da adı gerçektir. Yaratılmamıştır, kendi varlığını kendinden çıkartmıştır. Yaratan o'dur. Ölümsüzdür. Korku nedir bilmez. İlkin gerçek vardı, bugün de var, her zaman var olacaktır."
|
Eğer ruhuna bakarsan, dünya hayatına açılacak göreceksin!..Kıvrılmış bir şekilde uzanan bir merdivende sadece yukarıdan, küçük bir camdan gelen ışığın aydınlattığı düz bir basamakta oturmaktayım.Bedenim yorgun, halsiz kaç zamandır.Fiziki bu yorgunluğun verdiği gevşek bir ruh haliyle öylece uzanmaktayım sert, soğuk betondan mermere.. Burası dünyanın en huzurlu yeri oluverdi şaun, ışık giderek azalan bir periyotta hafifçe aydınlatıyor ortamı.Hiç ses yok,dünya ile olan bağımı dinlediğim müzik ile tamamen koparmış haldeyim..Aklımdan neler geçmiyor ki!Gözlerimi kapatıyorum, kocaman bir... |
Herşey değişiyor, zaman tüm hızıyla akıp gidiyor.Nihayet büyüyoruz ve tüm yönleriyle yaşamımızda büyüyor.Sevinçlerimiz, acılarımız, sevgimiz, korkularımız ve sorunlarımız...Çocukluğumuzun masum, sevgi kokan şarkıları, bu şarkılarla çarpan kalplerimiz büyor işte ve küçültüveriyor bu büyüme küçültüyor içimizdeki çocuğu biz büyüyoruz o olabildiğince küçülüyor yok olurcasına.. biz büyüdük ve içimizdeki çocuk oldü, kirlendi dünya...
02.07.2009 |
ne söylenmeliydi bilmem; zaten nereye gitmem gerektiğinide bilmiyorum, duysan çok mu üzülürdün? eski bir kitabın arasına sıkıştırılmış,yıllar önce çok önemsenmiş üzerine neler yaşanıp yozlaşmş bir hayatı anlatan küçük bir kağıt gibi duruyor hayaatım orada..ve o kağıt çok küçük geliyordu bir zamanlar ayrılığı taşımaya öyle yazılmıştı, oysa şimdi yaşanılanları kaldırmak daha güç.... durdum... bir adım atmadan önce durdum; çok durdumki okadar yorulmuşuum, üzgünüm haklıydınız diyebileceğim ne çok insanım var artık.. ve artık ne kadar geç kalınmış hayallerim var.... özür dilerim ruhum...... |
TEŞRİK_İ MESAİ:
Hani siz, hiç bilmediğiniz bir histerinin, kıldan ince, kılıçtan keskin Sırat’ında geldiniz ya; günlerden ukdeli bir dündü hani, dudağınız seğiriyordu öyle kendinizden, hani, çok mundar Elif_Be’ler çizmiştiniz boşluğa, yorgun bi’ hattattı şu hovarda elleriniz?..
(…ben yine kâğıtlar katlıyordum hani, gemiler birikiyordu hiç durmadan? Aylar_yıllar geçiyordu, havaleler_cüzzamlar geçiyordu, sonra ihtilaller_cuntalar gelip geçiyordu, hani yine geçmiyordu yalnızlıklar, kortej böylece up’uzuyordu…)
Derken gemiler vuruyordu... |
Imagine theres no heaven Cennetin olmadığını hayal et
Its easy if you try Eğer denersen bu kolay
No hell below us Altımızda cehennem yok
Above us only sky Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var
Imagine all the people Hayat et bütün insanların
living for today... bu gün için yaşadığını...
Imagine theres no countries Hiç ülke olmadığını hayal et
It isnt hard to do Bunu yapmak zor değil
Nothing to kill or die for Öldürecek ve uğruna ölecek bir şey yok
|
S’il fallait le faire, j’arrêterais la terre J’éteindrais la lumière, que tu restes endormi S’il fallait pour te plaire lever des vents contraires Dans un désert sans vie, je trouverais la mer
Et s’il fallait le faire, j’arrêterais la pluie Elle fera demi-tour le reste de nos vies S’il fallait pour te plaire t’écouter chaque nuit Quand tu parles d’amour, j’en parlerais aussi
Que tu regardes encore dans le fond de mes yeux Que tu y vois encore le plus grand des grands feux Et... |
Türkçe Zazaca BASRALI ÖMER'İN TOMİ FRANKS'A MEKTUBUDUR
Ben Basra'dan Ömer. Belki haberin yoktur diye yazıyorum, Franks. Önce demokrasi yağdı göklerden Sonra özgürlük üstümüzden geçti. Palet palet... Ve insan hakları namlularından Yüzü maskeli adamların Saniyede bilmem kaç bin adet
*Demokrasi* bizim eve de isabet etti. Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu, Babamın vücudunda Tam onsekiz adet İnsan Hakları saymışlar.
Annem zaten yoktu. Ben doğarken İlaçsızlıktan ölmüş *Ambargo* falan... |
Bu hikâyede tanrı (hükümet) her küçük çocuk için bir koruyucu melek atıyor, ama tabii ki yerli çocukları unutuyor. Aslında görünürde Tanrının da bir suçu yok gibi, çünkü o gerçekten de yerli çocuklarını görmüyor. Neden sonra bir gün yerli çocukların da farkına varılıyor ve tanrı onlara da hak ettikleri koruyucu meleği atamaya karar veriyor. Ama gel gör ki elde, onlara verebileceği, hiç meleğinin kalmadığının farkına varıyor. İşte o zaman da tanrı yerli çocuklar için şeytanları rehabilite etmeye ve onları bu iş için görevlendirmeye karar veriyor. İşte Zapatista çocuklarının kaderi bundan ibaret,... |
Türkiye’nin tarihinde hiçbir zaman bir aydınlanma devrimi yaşanmadı. Bir modernite devrimi de yaşanmadı. Buna rağmen dünya’da aydını bu kadar ‘bol’ bir ülke olup-olmadığı tartışmalıdır! Bizde bir kişinin aydın sayılabilmesi için bir diploma sahibi olması yeterli sayılır. Belirli düzeyde eğitimden geçmiş, iyi-kötü bir diploma sahibi olan herkes kendini ‘aydın’ saymakta tereddüt etmez ve ekseri söze: “bir aydın olarak...” diye başlar... Oysa diplomayla aydın olmak arasında hiçbir yerde ve zamanda doğru yönde bir ilişki olması mümkün değildir. Netice... | | |
| | Bu forumu gezen kullanıcılar: Yok
| Moderatörler: | Yok | Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| Bu forumu gezen kullanıcılar: Yok
| |
| | Yeni mesaj var Yeni mesaj var [ Popüler ] Yeni mesaj var [ Kilitli ] | Yeni mesaj yok Yeni mesaj yok [ Popüler ] Yeni mesaj yok [ Kilitli ] | Ilan Genel duyuru Sabit
|
|
| |